BİR BAKIŞTA SANTA STONE HOUSE
Santa Stone House Antalya’nın Demre ilçesi’ne bağlı Yukarı Beymelek Mahallesi’nde yer alır. Beymelek’in asıl yerleşim alanı olan Yukarı Beymelek, hem antik, hem de geleneksel Türk yerleşimine ait mimari örnekleri bir arada barındırmaktadır. Antik döneme ait yerleşim, denizden yaklaşık 600 metre yükseklikte, hilal biçimindeki tepe üzerinde bulunmaktadır. Tepenin kuzey tarafı sarp kayalık iken, konut yerleşimi güneyde konumlanmıştır. Tepede iç ve dış kaleye ait izler bulunmaktadır. İç kaleye giriş kaya basamaklarıyla sağlanmıştır. Doğal su kaynağı olmayan kalenin su ihtiyacı sarnıçlarla sağlanmıştır. Kalenin batı ucunda ise bir Bizans Kilisesi bulunmaktadır.
Erken Cumhuriyet Döneminde çadırdan yerleşik düzene geçildiğinde; Yukarı Beymelek antik dönem yerleşim alanının eteklerinde, Beymelek Lagününü görecek biçimde konutlar yerleştirilmiştir. Konutlar Likya yapı gelenekleriyle benzeşen yapılardır. Genelde tek odalı, önü verandalı, içinde bir ocağı olan, toprak düz damla örtülü, pencereleri camsız ahşap kepenkli, taş, çamur ve ahşap kullanılarak yapılmıştır.
İklimi, Türkiye’de Akdeniz ikliminin etki alanı içerisindedir Yukarı Beymelek mahallesinde halkın geçim kaynağı örtü altı seracılığıdır. Küçükbaş hayvancılığı, zeytincilik, balıkçılık, harnup, hububat önemli geçim kaynakları arasındadır.
Konum olarak; Demre İlçesi merkezine 10 km uzaklıktadır. Antalya şehir merkezine 130 km uzaklıkta olup ulaşım Antalya Otobüs Treminalinden kalkan yerel ticari otobüslerle sağlanmaktadır. Antalya hava alanına 150 km ve Dalaman hava alanına 200 km uzaklıktadır.
Çevresinde; Patara plajı (72 km), Kaputaj plajı(64 km), Kekova-Üç ağız- Kale Köy (23 km), Olympos ören yeri(60 km), Tahtalı Dağı teleferik (93 km), Phaselis ören yeri (83 km) ve Demre günlük tekne turları limanı (15 km) yer alır.
DEMRE: Geçmişten Günümüze Bir Bakış
Demre Tarihi
M.Ö. 5. Yüzyılda kurulduğu tahmin edilen ve eski ismiyle Kale olarak bilinen Demre, ülkemiz tarihinde önemli yere sahip olan Likya şehirlerinden biridir. Geçmiş olarak tarihi çok eskilere dayanan şehir, Roma dönemindeyse Myra olarak bilinmektedir. Demre, o dönemlerde liman şeklinde kullanılmasından dolayı önemli bir yerleşim yeri ile şehir olarak kullanılmıştır. Bu yüzden gelişmiş ve zenginleşmiştir. Bizans zamanında ise önemli bir idari ve dini merkez olma görevini üstlenmiştir. Piskoposluğun merkezi konumundaki Demre’de IV.yy başında St.Nicholaus Piskopos olarak görev yapmıştır. Bu yönüyle Hristiyan dünyasının her bakımdan ilgisini çekmiştir. 6 Aralık tarihinde gerçekleştirilen Noel Baba etkinliklerine ev sahipliği yapma görevini de bu dönemlerden alan Demre, Hristiyanların Haç Yolu üstündedir. Likya döneminden pek çok eseri bünyesinde barındıran bu yer, farklı büyüklüklerdeki kiliselere, anıt ve tiyatrolara ev sahipliği yapmaktadır.
İlk defa 1904 yılında Eynihal adıyla köy statüsüne kavuşan Demre; 6 Haziran 1968 yılında dört köyün birleşimiyle Belediyelik, 4 Temmuz 1987 de İlçe olmuştur. Kale ismi yerine Demre ismini alması da 2005 senesinde gerçekleşmiştir.
Coğrafya ve İklim: Doğanın Kucağında Bir İlçe
Antalya Körfezi’nin batı kısmında Teke Yarımadası’nınsa güneyinde bulunan bir ilçe olan Demre’nin batı tarafında Kaş İlçesi, doğu kısmında Finike İlçesi ve güneyindeyse Akdeniz yer almaktadır. Üç tarafını denizlerin çevirmiş olduğu ilçenin arazisi Demre Çayı tarafından taşınan verimli alüvyon toprakları
sayesinde meydana gelmiştir. Akdeniz iklimine ait karakteristik özelliklerin hâkim olduğu ilçede yazları sıcak ve kurak, kışlarıysa ılık ve yağışlıdır.
Ekonomi
Demre’nin ekonomisi temelde tarım üzerine kuruludur. Verimli araziler ve elverişli iklim koşulları, turfanda sebze üretimi ve turunçgil yetiştiriciliği için uygun bir zemini oluşturur. Ayrıca son dönemlerde, tarihi mirasın değerlendirilmesi ile birlikte turizm faaliyetleri de canlanmıştır. Bu doğal ve kültürel zenginlikler, Demre’nin ekonomik yapısına yeni bir canlılık katmıştır. Çevremiz…